İstanbul’un göbeğinde başı kesilerek katledilen 17 yaşındaki kızın ölümünü 54 gündür aydınlatamayan Emniyet’in başındaki isim Celalettin Cerrah...
Kendisini Ayşe Arman arıyor:
“54 gündür aileye neden bilgi verilmediğini” soruyor.
Cevap:
“Ekiplerimi onlara yollamadığımı nereden biliyorsunuz?”
“Çünkü onlarla konuşuyorum” diyor Ayşe...
Cerrah soruyor:
“Kızlarını neden takip etmediklerini de söylediler mi size?”
Şaşırıyor Ayşe:
“Nasıl yani” diyor.
Bundan sonraki cümleler en hafif tabiriyle utanç verici:
“Sizin kızınız olsa, kaçta eve gelmesini istersiniz? Gece erkek arkadaşının evinde geç saatlere kadar kalmasına izin verir misiniz?”
* * *
Buna verilecek tek cevap var:
“Sana ne?”
Cerrah’ın görevi katili bulmak... Mağdur aileye çocuk eğitimi hesabı sormak değil...
Kaldı ki Ayşe’nin röportajı, ailenin, kızlarının attığı her adımdan haberdar olduğunu ortaya koyuyor. Her toplumda genç kızları öldürüp testereyle kafasını kesen sapıklar çıkabilir.
Mağdurun fakir, şüpheli ailenin zengin olduğu her toplumda adalet, işi ağırdan alabilir.
Ama hiçbir uygar toplumda polis şefleri yas tutan bir aileye pedagoji dersi vermeye kalkmaz. Kalkarsa da bir daha o koltuğa oturamaz.
Onu orada tutmaya ne cemaat aidiyeti yeter, ne de politika desteği...
* * *
Cerrah’ın ilk vukuatı da değil bu:
Daha önce Hrant Dink katledildiğinde, ancak mahkemenin varabileceği hükmü aceleyle vermiş, “Bu cinayet örgüt işi değil, milliyetçi duygularla yapılmış” hikmetinde bulunmuştu.
Daha sonra cinayetin arkasında örgüt çıkmasından hiç rahatsız olmadı.
Hükümet’in Lübnan’a asker gönderme kararını protesto eden 4 göstericiye tekme tokat linç girişiminde bulunulduğunda ne demişti Cerrah:
“Vatandaşlar haklı olarak tepki göstermişler. Güzel bir tepki...”
Emniyet’ten onaylı “güzel tepki”ler ağırlaşarak sürdü, ama bu linç kampanyasından Cerrah hiç suçluluk duymadı.
Konu silaha gelince de demişti ki:
“İlkokuldan beri ateş etmeyi öğretirim çocuklarıma... Ateş etmek rahatlatır insanı... Patlayan tabanca sesi huzur verir bizim gibilere... Stresini alır...”
Biz hiç bu eğitimin muhtemel sonuçlarını soramadık Cerrah’a...
Kaç silahşor, stres atarken masum kanı dökmüştü; bilemedik.
* * *
Fransa’da trafik hata puanı dolduğu için ehliyetine el konulanları yeni ehliyet için sil baştan kursa yollamadan önce, bir süre trafik kazazedelerinin yattığı hastanelere çalışmaya gönderiyorlarmış; yaptıklarının anlamını daha iyi kavrasınlar diye...
Acaba katili bulamayınca mağduru suçlu ilan eden bazı polis şeflerini de kurban ailelerinin yanına yollayıp terapiye mi almalı?
Acılı baba, 3 Mayıs’ta katil zanlısının evine koyacağı siyah çelengi, asıl İstanbul Emniyetine mi bırakmalı?
İnanın şüpheleniyorum artık:
Acaba kimse kızını evden çıkarmasın, çıkaranlara da ibret olsun diye mi katilleri bulmuyorlar?
Yoksa vicdan sahibi bir insan, 17 yaşındaki kızını, başı gövdesinden ayrılmış halde çöpte bulan bir aileye, “Siz de kızınızı takip etseydiniz” diyebilir mi?
Azıcık vicdan istiyoruz; birazcık vicdan...
Çok mu?
Yok mu?
Link.
Monday, April 27, 2009
Can Dundar'dan bir yazi...
Posted by
lowrider
at
12:19
0
comments
Friday, April 24, 2009
Bill Evans Waltz for Debby
BILL EVANS-WALTZFOR DEBBY - BILL EVANS-WALTZFOR DEBBY
Evet bir onceki posttaki videomuz biraz fazla "cosmuş" olunca ailenin iyi evladi hesabi yaparaktan cok hos bir jazz parçası müthis piyanist Bill Evans abimizden geliyor. Pavane'ı bulsam onu koyacaktim ama bu da fena degildir.
Posted by
lowrider
at
15:08
0
comments
Smack My Bitch Up
Smack My Bitch Up(18)(Uncensored) - Prodigy
Bir onceki postun donemi, 90 larin baslari diyebiliriz. Bir gerizekali eleman vardi o bahsetti ilk bu gruptan. Yaw nedir ne degildir demeden bir anda bizi de sardi, hepten tipimiz degismeye basladi. Istanbula konsere geldi, kacirdik diye dagildik falan derken kayboldular piyasadan. Sonradan yaptiklari zorlamadan ileriye gecemedi. Hani derler ya mihenk tasi diye, Prodigy bizim icin alasiydi...
Laco Tayfa - Surmat
Laco Tayfa - Surmat -
Bir 90'li yillar efsanesi... Klarinetciye dikkat ...Müzikteki kalite, cok seslilik, doublemoon farki tabii. O zamanlar dunya muzigi yapiyor bu herifler, cok ileride abi derdik. Rage Against the Machine aralarinda dinlerdik. O kadar sarmis. O gunlerden bugunlere bir insanin iticilige hizli kosusu episode full throttle...
Posted by
lowrider
at
14:45
0
comments
Rabbime sordum Dr. Dre ft. Snoop Dogg dedi...
Dr Dre ft. Snoop Dogg - Still D.R.E. - Dr Dre ft. Snoop Dogg
Eski ruh hastalarindan kim kaldi yahu...Cok fazla hiphop rap le alakam olmasada bu sarki eskiden beri cok severim. Klibinide az once izledim. Ne hasta adamlarmis bunlar yahu...
Posted by
lowrider
at
14:36
0
comments
Wednesday, April 15, 2009
Krallar hep onden gider...
GSMobile - "Harry Kewell" Ad - TF
GSMobile - "Arda Turan" Ad - tf
Cok seviyorum bu herifleri yahu...Reklamlar da super olmus.
Posted by
lowrider
at
11:00
0
comments
Tuesday, April 14, 2009
Monday, April 6, 2009
Orantisiz guc kullanimina cevap...
Sahaya inen benfica taraftarını orantısız güç kullanarak feci döven polislere önce bir oyuncu tekmeyle yanıt veriyor, sonra sahaya inen taraftar feci dayak atıyor.
Posted by
lowrider
at
13:49
0
comments